Sertifikasız modifikasyonlar trafik güvenliğini tehdit ediyor

Günümüzde araç modifikasyonu, otomobil tutkunları arasında oldukça popüler bir trend haline geldi. Ancak bu alandaki kontrolsüz ve sertifikasız uygulamalar, trafik güvenliğini ciddi şekilde tehdit ediyor. Türkiye’nin önde gelen otomotiv yedek parça distribütörlerinden Motor AŞİN’in CEO’su Saim Aşçı, bu tehlikeye dikkat çekerek sektörde ve tüketicilerde farkındalık yaratmayı hedefliyor.

Ucuz Parçalar, Büyük Riskler

Son yıllarda, özellikle Çin menşeili ucuz otomobil parçalarının e-ticaret platformları üzerinden kontrolsüz bir şekilde Türkiye’ye giriş yaptığı gözlemleniyor. Saim Aşçı, bu durumun hem sektör hem de toplum için büyük bir tehdit oluşturduğunu vurguluyor. Aşçı’ya göre, bu parçalar yalnızca araç sahiplerinin cebini değil, trafikteki herkesin can güvenliğini de riske atıyor.

“Trafikte her geçen gün daha fazla risk görüyoruz” diyen Saim Aşçı, bu tehlikelerin altını şu ifadelerle çiziyor:

Standart dışı modifikasyonlar artık olağan hale geldi. Örneğin, tablet büyüklüğündeki multimedya ekranları araçların elektronik sistemlerini bozarak direksiyon ve hava yastığı gibi hayati öneme sahip mekanizmaların sağlıklı çalışmasını engelliyor. Kalitesiz LED ampuller karşı şeritteki sürücülerin görüşünü kısıtlıyor, egzoz sistemleri ise hem çevreyi kirletiyor hem de gürültü kirliliğini artırıyor. Pick-up ve arazi araçlarında kullanılan sertifikasız süspansiyon yükseltme kitleri ve tampon eki uygulamaları hızla artıyor. Bu tür parçalar yalnızca ekonomik bir kayıp değil; aynı zamanda doğrudan can güvenliği meselesi.

Pazar Payı Kaybı ve Güvenlik Açmazı

Saim Aşçı’nın dikkat çektiği bir diğer önemli konu ise OEM onaylı markaların pazar payındaki düşüş. Brabus, AC Schnitzer, Alpina, ABT ve Mugen gibi yıllardır Ar-Ge yatırımları yapan dünya çapında tanınmış firmalar, yüksek güvenlik standartlarına sahip ürünler sunmalarına rağmen fiyat odaklı tüketici tercihleri nedeniyle zor durumda kalıyor.

“Ucuz etin yahnisi yenmez” diyen Aşçı, şu örneği veriyor:

5000 TL’lik sertifikasız bir süspansiyon kiti ile 30 bin TL’lik TÜV onaylı kit arasında yalnızca fiyat farkı yok; güvenlik, dayanıklılık ve performans farkı da dağlar kadar. Aynı şekilde, 8000 TL’ye alınan tablet tipi multimedya ekranı ile 20 bin TL’lik OEM uyumlu ve test edilmiş sistem arasında da uçurum var. Tüketici bu farkı ancak sorun yaşadığında anlıyor.

Modifikasyon

Araç Muayene Sistemi Yetersiz Kalıyor

Mevcut araç muayene sistemlerinin de bu konuda yetersiz kaldığına dikkat çeken Saim Aşçı, özellikle elektronik modifikasyonların tespit edilmesinin oldukça zor olduğunu belirtiyor. Görünürde standart gibi görünen birçok aracın teknik açıdan tamamen değiştirilmiş olabileceğine vurgu yaparak şunları ekliyor:
“Sistemin mutlaka güncellenmesi gerekiyor. Muayene istasyonlarının modern cihazlarla donatılması ve daha sıkı denetimlerin yapılması şart.”

Çözüm Önerileri

Saim Aşçı, sertifikasız modifikasyon sorununu çözmek için sektör oyuncularının bir an önce harekete geçmesi gerektiğini belirterek şu çözüm önerilerini sıralıyor:
– E-ticaret platformlarında aftermarket ürün satışlarına sıkı düzenlemeler getirilmesi,
– İthalat aşamasında zorunlu kalite sertifikasyonlarının uygulanması,
– Araç muayene istasyonlarının teknolojik altyapısının geliştirilmesi,
– Tüketicilere yönelik bilinçlendirme kampanyalarının düzenlenmesi,
– Sektör oyuncularının ortak hareket ederek standartlar belirlemesi.

“Harekete Geçmezsek Hepimiz Kaybederiz”

Aşçı, sorunun yalnızca bireysel kullanıcıları değil tüm sektörü etkilediğini belirterek sözlerini şu şekilde tamamlıyor:

Bu konuda acil harekete geçmezsek mevcut durum kontrol edilemez bir noktaya ulaşabilir. Şu anda hâlâ yönetilebilir boyutlarda ancak hızla büyüyor. Tüm sektör paydaşları olarak bir araya gelip ortak çözüm üretmek zorundayız. Zorunlu kalite sertifikasyonları ve özellikle e-ticaret platformlarındaki ürün satışlarına daha sıkı düzenlemeler getirilmesi trafikteki can ve mal güvenliği açısından büyük önem taşıyor.