Türkiye’nin otomotiv sektöründeki öncü isimlerinden biri olan Oyak Renault Otomobil Fabrikaları, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin 32. Genel Kurulu ve İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni’nde büyük bir başarıya imza attı. Şirket, Türkiye’nin en büyük ihracatçıları arasında 7. sırada yer alarak ülke ekonomisine sağladığı katkıyı bir kez daha gözler önüne serdi.
Bursa’dan Dünyaya Açılan Kapı
1969 yılından bu yana Bursa’daki modern tesislerinde faaliyet gösteren Oyak Renault, Türkiye’nin en büyük binek otomobil üreticisi olarak sektördeki liderliğini sürdürüyor. Şirket, üretiminin yüzde 75’ini 50’yi aşkın ülkeye ihraç ederek global pazarda güçlü bir yer edinmiş durumda. Bu ihracat başarısı, yalnızca otomotiv sektörüne değil, aynı zamanda Türkiye’nin genel ihracat performansına da büyük katkı sağlıyor.
Ar-Ge ve Teknolojideki Gücüyle Öne Çıkıyor
Oyak Renault’nun başarısının ardında yalnızca üretim kapasitesi değil, aynı zamanda Ar-Ge, mühendislik, satın alma ve tedarik zinciri alanlarındaki üstün yetkinlikleri de bulunuyor. Şirket, yenilikçi teknolojiler geliştirme ve bu teknolojileri üretim süreçlerine entegre etme konusundaki kararlılığıyla dikkat çekiyor. Dijitalleşme, verimlilik ve sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarını hız kesmeden sürdüren Oyak Renault, bu yönüyle sektördeki diğer oyunculara örnek teşkil ediyor.
Renault’nun Uluslararası Oyun Planı 2027 ve Yeni Modeller
Renault’nun Uluslararası Oyun Planı 2027 kapsamında Türkiye’de üç yeni modelin üretimine hazırlanan Oyak Renault, ürün çeşitliliğini artırmayı hedefliyor. Bu stratejik adım, şirketin hem iç pazarda hem de uluslararası arenada rekabet gücünü artıracak. Üretimde çeşitliliği artırmanın yanı sıra çevresel sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm konularına verdiği önem, Oyak Renault’nun geleceğe yönelik vizyonunu açıkça ortaya koyuyor.
Türkiye Ekonomisine Katma Değer
Oyak Renault’nun ihracattaki bu güçlü performansı, Türkiye’de katma değerli üretim ve ihracatın gelişimi açısından önemli bir gösterge niteliği taşıyor. Şirketin başarıları, yalnızca otomotiv sektörünü değil, aynı zamanda Türkiye’nin genel ekonomik kalkınmasını da destekliyor. Bu tür başarılar, ülkemizin uluslararası pazardaki gücünü artırırken yerli üretimin önemini bir kez daha vurguluyor.
